Okulumuzun öğrencileri tarafından yapılan bu güzel belgesel Caddebostan Kültür Merkezi'nde gösterildi. Yaşar Kemal'i ve onun Çukurova'sını anlatan bu belgesel ve gösteriyi büyük bir eforla hazırlayan arkadaşlarım gerçekten çok güzel bir iş başarmışlar. Her şeyiyle çok hoşuma giden bu gösteri, Nebil Özgentürk gibi büyük bir belgeselcinin yardımıyla çekilmesi yarattıkları eserin ne kadar güçlü ve kaliteli olduğunu gösteriyor. Özellikle çok yakın arkadaşım olan Hakan'ın Çukurova'ya özel olarak bestelediği piyano dinletisi de ayrıca takdire şayan dı ve bana göre gösterinin en güzel bölümüydü.
20 Mayıs 2019 Pazartesi
10. Sınıf Konser
Pink Martini Konseri
Pink Martini "küçük orkestra" Portland, Oregon'da 1994 yılında piyanist Thomas M. Lauderdale tarafından kurulmuş müzik grubudur. Latin müziği, lounge, Avrupa Klasik Müziği ve cazı da kapsayan çok geniş bir müzik repartuarında eserler seslendirmektedirler. Müzik tarzları genellikle belli bir dönemin içerik ve stilini andıran "vintage music" olarak adlandırılır.
Pink Martini konserini öğrenmem aslında çok tesadüfi oldu. Arkadaşım Emir haktan ile sohbet ederken bir anda laf arasında bana bu konsere gideceğini söyledi. Ben de gitmek için bilet baktığımda şans eseri bana Emir Haktan'ın hemen yanındaki koltuğu önermişti. Bunu görünce konseri öğrendikten 10 dakika sonra bileti aldım. Aldıktan sonra biraz düşününce gereksiz mi diye düşünsem de konserden sonra iyi ki gitmişim dedim. Üç arkadaş gittik ve üçümüz de çok mutlu ayrıldık. Gerçekten çok yetenekli bir grup ve benim ilgimi çeken en önemli özellikleri her türlü dilden şarkı söylemeleri. Konserde hem Almanca, hem Japonca, hem Türkçe, hem İngilizce ve İspanyolca gibi bir sürü farklı dilden şarkı söylediler ki büyük bir çoğunluğu kendi yazdığı şarkılardan oluşuyordu. Kültürel bakımdan da çok zengin olan bu grubun bir konserine gitmenizi kesinlikle tavsiye ederim. Türkiye'ye de çok sık geliyorlar ve şu an Türkiye'de turnedeler.

Pink Martini "küçük orkestra" Portland, Oregon'da 1994 yılında piyanist Thomas M. Lauderdale tarafından kurulmuş müzik grubudur. Latin müziği, lounge, Avrupa Klasik Müziği ve cazı da kapsayan çok geniş bir müzik repartuarında eserler seslendirmektedirler. Müzik tarzları genellikle belli bir dönemin içerik ve stilini andıran "vintage music" olarak adlandırılır.
Pink Martini konserini öğrenmem aslında çok tesadüfi oldu. Arkadaşım Emir haktan ile sohbet ederken bir anda laf arasında bana bu konsere gideceğini söyledi. Ben de gitmek için bilet baktığımda şans eseri bana Emir Haktan'ın hemen yanındaki koltuğu önermişti. Bunu görünce konseri öğrendikten 10 dakika sonra bileti aldım. Aldıktan sonra biraz düşününce gereksiz mi diye düşünsem de konserden sonra iyi ki gitmişim dedim. Üç arkadaş gittik ve üçümüz de çok mutlu ayrıldık. Gerçekten çok yetenekli bir grup ve benim ilgimi çeken en önemli özellikleri her türlü dilden şarkı söylemeleri. Konserde hem Almanca, hem Japonca, hem Türkçe, hem İngilizce ve İspanyolca gibi bir sürü farklı dilden şarkı söylediler ki büyük bir çoğunluğu kendi yazdığı şarkılardan oluşuyordu. Kültürel bakımdan da çok zengin olan bu grubun bir konserine gitmenizi kesinlikle tavsiye ederim. Türkiye'ye de çok sık geliyorlar ve şu an Türkiye'de turnedeler.


10.sınıf Atölye
İletişim Ustalığı Atölyesi, İstanbul Üniversitesi
18-19 mayıs günlerinde gerçekleşen bu etkinlik, iletişim ve ilişkilerde yapılan yanlışları insan psikolojisi üzerinden anlatan güzel bir eğitim atölyesiydi. Bu etkinliğe annemle beraber katıldık ve gerçekten bilgilendirici bir atölyeydi. Arkadaşlarla, aileyle ve yabancılarla olan ilişkimde yapılan yanlışlıklar ve onları nasıl düzeltebileceğimiz üzerineydi. Eğitim atölyesinin İstanbul Üniversitesi'nde gerçekleşmesi de atölye bittikten sonra üniversitenin etrafını gezebilmemize olanak tanıdı ve tarihi yarımadanın sokaklarında dolaştık. Her yönüyle çok hoşuma gitti.
18-19 mayıs günlerinde gerçekleşen bu etkinlik, iletişim ve ilişkilerde yapılan yanlışları insan psikolojisi üzerinden anlatan güzel bir eğitim atölyesiydi. Bu etkinliğe annemle beraber katıldık ve gerçekten bilgilendirici bir atölyeydi. Arkadaşlarla, aileyle ve yabancılarla olan ilişkimde yapılan yanlışlıklar ve onları nasıl düzeltebileceğimiz üzerineydi. Eğitim atölyesinin İstanbul Üniversitesi'nde gerçekleşmesi de atölye bittikten sonra üniversitenin etrafını gezebilmemize olanak tanıdı ve tarihi yarımadanın sokaklarında dolaştık. Her yönüyle çok hoşuma gitti.

Festival 10. Sınıf
PSM Jazz Festivali: Kerem görsev Trio ve Ernie Watts
Doğruyu söylemek gerekirse ben çok jazz hayranı değilimdir. Ama arkadaşım yunusun tavsiyesiyle birlikte Kerem Görsev'in konserine gittim. Zorlu PSM'de gerçekleşen konser gerçekten çok hoşuma gitti. Kerem Görsev gibi yerli olan yeteneklere ilgim var ve bu da konseri daha çok ilgi çekici yaptı. Ayrıca yanımda saksafon çalan ve jazz müziğini iyi bilen bir arkadaşım da olunca, Yunus Aksoy, onunla konser üzerine sohbet daha da keyif verdi. Sonuç olarak gittiğime gerçekten çok memnunum ve kesinlikle böyle bir festivale ya da konsere gitmenizi tavsiye ederim.
Türkiye caz sahnesinin önde gelen piyanistlerinden Kerem Görsev, müzik hayatına 6 yaşındayken İstanbul Devlet Konservatuvarı’nda aldığı eğitim ile adım attı. 1994 yılında ilk albümü “Hands and Lips”i yayınlayan sanatçı, 30 yılı aşkın müzik kariyerinde 18 albüm yayınlayarak büyük başarılara imza attı. 2010 yılında yayınladığı ‘Therapy’ albümü, 2011 yılında “Büyük Caz Orkestraları” kategorisinde Grammy aday adayı oldu.
Dünden bugüne albüm kayıtlarını, London Abbey Road, L.A United Records gibi büyük müzik stüdyolarında, Londra Filarmoni, Los Angeles Strings, Prag Filarmoni, St. Petersburg Filarmoni orkestraları gibi dünyaca ünlü orkestralarla birlikte tamamlayan Görsev; Alan Broadbent, Ernie Watts, Joe LaBarbera gibi Grammy ödüllü Caz müzisyenleri ile hem albüm kayıtlarında birlikte çalıştı, hem de Türkiye’de bir çok konser verdi.,
Marciac, Umbria, Pescara, Bologna, Vilnius, Liviv gibi uluslararası Caz Festivalleri ile New York, Londra, Kopenhag, Hamburg, ve daha bir çok şehir ve ülkede performans sergileyen sanatçı ülkemizde de yoğun bir konser programı dahilinde çalışmalarını sürdürmekte.

Fuar 10. Sınıf
35. IEFT YURTDIŞI EĞİTİM VE KARİYER FUARI
İstanbul Kongre merkezinde düzenlenen bu fuarda, Dünya'nın bir çok yerinden gelen üniversiteler okullarının tanıtımını yapıyorlar. Ben de arkadaşım Berk ve Levent'le buradaki üniversiteleri ziyaret ettik. Ben daha çok İspanya, İngiltere ve Amerika'daki üniversiteleri gezdim ve sorular sordum. Orada bulabileceğim iş imkanları, IB diplomasıyla giriş süreci ile ilgili sorularım vardı ve onların yanıtlarını aldım. Çok istediğim birkaç üniversitenin standı yoktu ama yine de benim için çok faydalı oldu.
İstanbul Kongre merkezinde düzenlenen bu fuarda, Dünya'nın bir çok yerinden gelen üniversiteler okullarının tanıtımını yapıyorlar. Ben de arkadaşım Berk ve Levent'le buradaki üniversiteleri ziyaret ettik. Ben daha çok İspanya, İngiltere ve Amerika'daki üniversiteleri gezdim ve sorular sordum. Orada bulabileceğim iş imkanları, IB diplomasıyla giriş süreci ile ilgili sorularım vardı ve onların yanıtlarını aldım. Çok istediğim birkaç üniversitenin standı yoktu ama yine de benim için çok faydalı oldu.

Kaydol:
Kayıtlar (Atom)